2 Temmuz 2010 Cuma

Hayat En Güzel Hediye



ING Ekibim ::)
Aylar sonra iş yerindeyim....


Sadun Dede & Nazlı & Ecmel

Peymane@Ghetto
Ünlü mimarımız Asiye & Lal, arkada merdivenlerdeki cambaz meşhur felsefe profösörümüz Ferda Keskin.

Alp tiyatro

Sevgili Blog Dostalarım,
Biliyorum uzun zamandır sizleri ihmal ettim. Hayatın içine yeniden karışmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım. Yaklaşık 9 aydır izole bir yaşamdan sonra evime, aileme ve dostlarıma kavuşmak bana acaip moral verdi. Almanyadan geldiğimin ilk iki haftası yeni başlayan ilik reaksiyonundan dolayı fazla hareketlenemedimdi. Genelde evde dinlenerek geçirdim. Yüzüm, cildim çok kızarmıştı ve iştahım da kesildiğinden kilo vermiştim. İlk doktor kontrolümüzden sonra her şey daha iyi olmaya başladı. Günlük enerji seviyem daha arttı. Artık eskisi gibi devamlı uyumak ihtiyacında değilim. Zorlanarak da olsa daha iyi yemek yiyebiliyorum. 1.5 kilo geri aldım. Dışarı çok çıkmasam da gerektiğinde restorana, bankaya ve arkadaşıma gidebiliyorum ve dönüşte de çok bitkin olmuyorum. Ziyaretçilerim oluyor. Trafiği biraz ayarlamak durumunda olabiliyorum tabi. Günde en fazla 1 ziyaretçi hakkım var. ( ziyaretçi planlaması koruma ve güvenlik amirim Ecmel'in sıkı takibinde!)

Döndüğümden beri yapabildiğim, yapmaktan çok hoşlandığım ve "şükürler olsun bunu da yaptım" diyerek bana motivasyon sağlayan çok şey oldu. İlk öncelikle iş yerim ING Bank'a gittim. Ekibim ve çalışma arkadaşlarımla buluştum. Herkesi çok özlemişim. Beni kapıda karşıladılar. Pastalar, içecekler hazırlamışlar. Odamı temizletmişler, her şey pırıl pırıl. Oya'cım seçkin zevki ile masamı gene cicilerle süslemiş. Kimseyi sarılıp, öpmedim ama kalbim hepsinin sıcaklığını hissetti. Daha sonraki günlerde de ziyaretlerime devam ettim. En azından haftada bir uğrayıp işler hakkında güncellenmeye çalışıyorum. Hatta bir gün bir toplantıya bile katıldım. Ziyaretlerimi genelde akşam 18:30 dan sonra banka ve servisler dağıldıktan sonra yapıyorum. Genel Müdürlük binası çok kalabalık ve gün içinde bina trafiği çok yoğun oluyor. Bir süre daha kalabalıklardan uzak durmaya çalışıyorum. Şu dönemde en çok çekindiğim bir mikrop, virüs kaparak beni aşağıya çekmesi. Halbuki yapacak o kadar çok şeyim varki...

Bir akşam Alp'in tiyatro gösterisine gittim. Alp, yıl içinde gittiği tiyatro okulunun yıl sonu gösterisinde baş roldeydi. Oyunu hocaları ile birlikte yazmışlar ve sahneye kendileri koymuşlar. Hepsi süperdi, ama benim oğlum en süperdi. Sahnedeki rahatlığı, doğallığı ve oyuna hakim oluşu gerçekten çok başarılıydı. Artık Alp'in daha profesyonellerle çalışma vakti geldi sanırım. Kesmiyecek onu bu tiyatro okulu.

Geçtiğimiz haftasonu Ecmel, Sapanca'da bir eğitimdeydi. Biz de onu almaya gitmişken Sapanca'da Alp'in dedesi Sadun Babamı görmeye gittim. Paris'den yeni dönen yeğenimiz Nazlı da katıldı bize. Sadun Baba biz geliyoruz diye çok heyecanlıydı. Ben nerdeyse bir yıldır kendisini hiç göremedim. Nazlı ile de birbirlerine çok düşkünler. Dede- torun birbirlerine mektuplar yazıyorlar. Yeni kuşağın kağıda yazılı mektup bilmediği bir dönemde eski usul pullu zarflı mektuplaşmaları çok hoşuma gitti. Sapanca'nın muhteşem doğasında bahçede oturduk, çay içtik, özlem giderdik. Ecmel de Sadun baba ile tanıştı. Önceki kayınpederim ve yeni kocamla çekilmiş resimler burada!

Evde boş zamanlarımda internet, işle ilgili biraz ilgilenme (ING de bir pozisyon için search projesini evden yürütmeye başladım), geri kalan zamanda ise halim oldukça evde tadilat boya badana zamanında kutulara toplanmış eşyaları tasviye etmekle geçiyor. Tanıyanlar bilir benim ne kadar tasviye sevdiğimi. Kutular, çekmeceler, raflar boşaldıkça bir rahatlıyorum ki sormayın. Her şey minimal düzeyde, tüm incik cincık tasviye aşamasında. Eskiden kalan yükleri boşaltılmasıyla ruhun hafiflemesi gibi bir duygu bu. Çok tavsiye ederim, tasviyeyi!!!

Bu pazartesi günü Almanya'daki Dr. Ahmet'ciğimizle randevumuz var gene. Arada telefon ile konuşuyoruz. Sesimi beğeniyor, iyi güçlü çıkıyor diyor. Dönüşümüzde haberlerimi yazacağım.
Bu arada Istanbul'daki doktorlarımız Burhan ve Mustafa beyi de ziyaret ettik. Burhan bey "ben hastalarıma başarı %50 hastanın %50 dokturundur derim ama sen bu işi %80 hallettin" dedi. Tabi böyle sevenlerim ve duacılarım olduktan sonra kim korkar bu iletten.

Herkesi sevgiyle kucaklıyorum.
Şule

7 yorum:

  1. Şule'ciğim, uzun aradan sonra seni görmek beni çok mutlu etti.Hayatım,(MAŞALLAH) harika görünüyorsun.Kısa saç insana bu kadar mı yakışir?Ecmel randevu defterine beni de yazsın,Alev beraber ziyaretine geleceğim.İşe başlamanda çok iyi olmuş.Evde oturmak kadar sevimsiz bir şey olamaz.Tasfiye işine gelince çok haklısın benim de terapim TASFİYE...Eşim çok şikayetci dolabında hiç bir şey bırakmadım.Pantolonları tişortları ortadan kayboluyor!!!Sıra bana ne zaman gelecek dıye bekliyor.Sonra mutfak banyo salon ziyaretleri başlıyor .Bayılıyorum vermeye;aslında biraz ipin ucunu kaçırıyorum,ama ne yapayım,terapiste gitsem daha mı ucuz olacak.Hayatım güzel haberlerinle birlikte resimlerini de görmek isterim.Tiyatrocu bir evladın annesi olmak gurur verici bunu belirtmeden geçemiyeceğim.Hepinizi sevgiyle öpüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Susucugum, kelimelerin bittigi noktadayim. Ne kadar sevindim haberlerinize anlatamam.. Alp'i ve seni coooooook tebrik ederim.
    Sizleri opuyorum. (bizimkiler sadece sanal yoldan oluyor zaten!)
    Senem

    YanıtlaSil
  3. caniiiiim, bu resimler beni ne hos etti. gozlerinin boyle isildadigini gormek ne guzel.
    Tabii bir de her boyle resimde muthis bir saskinlik yasiyorum.. Alp'in son resimleri gormustum ama boyle herkesin yaninda ilk kez..Cocuk boyunu almis gitmis. masallah!!
    Anneni, Yalcini, Ali'yi gormeyeli ise olmus bir neredeyse 20 yil..Yalcina daha fazla..Birdahaki Turkiye ziyaretinde ilk durak sen ve annen. Simdiden programa koyuyorum. Zaman gecmis gitmis te haberim bile olmamis. Cok selam, operim Meltem

    YanıtlaSil
  4. Canim Susum, ne guzel surpriz, hadi bloga bir bakayim dedim senin guzel, mutlu yuzunu gordum. Hemde sevdiklerinle bir arada. Vallahi Meltem dogru soyluyor. Alp iki metreyi buldu herhalde :) Onun basarilarina da cok seviniyoruz.

    Canim senin bu "tasviye tavsiye"yi ben yilda iki kere yapiyorum- bir yilbasindan once (yeni yila temiz ve acik kafayla girmek icin), bir de yilin ortasinda genelde tatil sirasinda. Cok haklisin insanin ici rahat ediyor. Biz cogu zaman bagis evine veriyoruz, yani baskasinin isine de yariyor.

    Hadi Essen'den guzel haberler bekliyoruz.

    XOXOXOXOXO
    Seni cok seven Alev A. :))))

    YanıtlaSil
  5. Fotografi acar acmaz burnuma domestos kokusu geldi. O gun bizim hijyenciler nasil abartmisti ama... Alev, iciniz rahat olsun o bembeyaz koltuklarin domestosdan onceki orjinal rengini biz bile unuttuk.

    Hatta Sule Hanim'in bilgisayari icin de bi ekip calisti, desktopu temizledi, folderlari duzenledi...

    Herseyi atmadan once, Ahmet Hamdi Tanpinar'in
    "Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner"dizesinin oldugu siiri okuyun:)))

    YanıtlaSil
  6. Şulecim bugünkü telefon konuşmamızdan sonra akşam hemen blogunu okudum. Maşallah diyorum arkadaşım. Allah'a binlerce kere şükürler olsun !

    Sevgiler,
    Adile

    YanıtlaSil
  7. ne güzel haberler bunlar:)))))

    YanıtlaSil