26 Temmuz 2011 Salı

DOĞUM GÜNÜM



















Bugün 25 temmuz..Benim doğum günümdü.

Tüm dostlarım, arkadaşlarım, akrabalarım hepsi hepsi beni aradılar...yeni yaşımı kutladılar..

Sağlıklar dilediler.. Herkeze çok teşekkür ediyorum..

Sabahtan taaa akşama kadar bekledim, bekledim... İlk defa Şuşu'm beni sabahleyin aramadı. Arayamadı....Öyle büyük bir boşluk ki bu..Sizlere anlatabilmem mümkün değil...Onu çok özlüyorum....

15 Temmuz 2011 Cuma

BİR YIL ÖNCE BUGÜN


Bir yıl önce bugün, bu gece öyle mutluyduk ki...
Bugün annemin doğum günü. Geçen yıl bu mutlu günü hep beraber kutlamıştık. Herkez sevinçliydi, herkez mutluydu. Şulem artık sağlığına kavuşmuş nekahat dönemindeydi bizim için.
O gece annem, can arkadaşı İnci, Şulem, Ecmel, Lal, Alp, Yalçın,Bertan ve ben hep birlikte yemeğe gitmiştik. Gülüş cümbüş bir gece geçirmiş, annem sigara içmek için dışarı çıkmaya çalışırken hafif yollu biraz da gırgır yapmıştık...Ne mutlu, ne sevinçliydik o gece...

O güzel gecenin üzerinden tam bir yıl geçti. Bugün yine annemin doğum günü. Ama hepimiz ayrı ayrı yerlerdeyiz. Yalçın Almanya' da, ben Bursa' dayım, bugün Ecmel' in nerede olduğunu bilmiyorum. Bana bu haftanın programını henüz vermedi!!!!! :) :). Lal ,annesiyle tatilde...Sadece Alp ve İnci İstanbul'dalar. Şulem ise evrenin en güzel yerinde, yukarılardan bize bakıyor.Belkide "neden bugece hep beraber değilsiniz?" diye soruyor.. Değiliz işte Şuşum.... Sen olmayınca , olmuyor işte...Kızma bize olurmu??? Hepimiz seni çok özledik.. Sensiz olmuyor canım kardeşim...

2 Temmuz 2011 Cumartesi

ALTI AY GEÇTİ.........


Canım sevgili dostlarım ve arkadaşlarım,

Bugün Şule' mi kaybedeli tam altı ay oldu.......... 2 Ocak-2 temmuz.....Bu süreyi nasıl geçirdiğimi ne siz sorun, ne ben anlatayım....
Evime bile dönmek istemiyorum.. Burada istanbul' da olmak , ona daha yakın olmak, her içimden geldiği an onun kabrini ziyaret edebilme duygusu beni buralardan uzaklaştıramıyor..

Çok yakın iki arkadaşımızın ayrı ayrı yerlerde çocuklarının düğünü var bu gece. İkisinden birini tercih etme şansımız olmadığından bu gece oralarda olmak zorundayız. Onun için sabahleyin kuaföre gittim. Anneminde herzaman gittiği Hakan bey. Grip olmuş... Müşterilerine bulaşmasın diye de maske ile çalışıyordu. MASKE......
Tam birbuçuk sene Şule' me bir zarar vermeyeyim diye yanında maske ile oturdum.... O maskeyi bugün karşımda görünce yine allak bullak oldum... Onun içinde bu duygularımı sizlerle paylaşmak istedim...Kendimi sokaklarda ağlayan ağlak kadınlardan biri olarakda gördüm..

Size birazda havadisler vereyim. Alp sınıfını geçti. Artık lise son öğrencisi oldu.. Babası ve Selen Ablası ile güzel bir düzen kurdular. Bu hayat düzenini mutlaka Şulem oralardan görüyor ve mutlu mutlu gülümsüyordur. Onun istediği buydu çünkü...

Şule'min evini , çok içimize sinen, genç bir çifte kiraladık. Orada mutlu mesut olmalarını dilemekten başka elimizden birşey gelmiyor.
Senelerdir Şule' me her konuda yardımcı olan, onun evdeki dostu olan Nafiye ise yine aynı evde çalışmaya devam ediyor. Ailecek hepimiz Nafiye' nin işsiz kalmaması için ne yaparız diye düşünürken , "acaba Nafiye bu eve gelecek olan kişilerle çalışmak istermi" diye düşünürken, bu teklifin karşı taraftan gelmesi bizi ayrıca mutlu ve huzurlu kıldı...Nafiye ise o evde çalışmaktan mutlu ama Şuşu'm ile olan hatıraları hep onunla beraber....Arada bir araya gelip sarılıyoruz birbirimize...
İşte böyle sevgili dostlarım.. Artık bu bloğa çok sık baktığınızı zannetmiyorum, çünkü kabahat bende, çok ara verdim. Elim gitmedi. Yapamadım... Ama bugün sizlerle paylaşmak istedim duygularımı...
Sağlıcakla kalın...
Alev Balta

18 Şubat 2011 Cuma

19 ŞUBAT 2011 CUMARTESİ


Sevgili can dostlarım,


Bugün bir tane HABER TÜRK gazetesi alırsanız Şule' miz hakkında yazılanları okuyabilirsiniz....

İçeriğini bende tam bilmiyorum, banada sürpriz olacak...


Tekrar sizlere yazmaya söz vererek şimdilik hepinizi ayrı ayrı öpüyorum....


Sağlıcakla kalın

Alev Ablanız.....

8 Şubat 2011 Salı

GELİNCİKLER İÇİNDEKİ MELEK KARDEŞİM.......




























Bu gelincikleri seyrederken aşağıdaki link i de açarmısınız??????






Şule'min sevgili dostları, arkadaşları,canları....
13 Şubat 2011 Pazar günü , saat 15.00 den itibaren Şule'mizin gerçekten melek oluşunun 40. gününde , yine onun evinde, sizlerle beraber olmayı arzu ediyoruz..
Eğer o saatlerde müsait iseniz hepinizi bekliyoruz....

Sağlıcakla kalın,
Sevgilerimle,
Alev Balta


4 Şubat 2011 Cuma

4 ŞUBAT 2011


ŞULE'M







Bugün 4 Şubat 2011....Az önce 4 Şubat 2010 da sizlere yazdığım yazıyı okudum. Defalarca...

Sizlerede tekrar aktarmak için çok uğraştım ama oradan buraya kopyalamayı halledemedim. Neyse, artık siz gerilere gidip okuyabilirsiniz isterseniz...

Bugün 4 Şubat....... Şule' min "2. DOĞUM GÜNÜM " dediği tarih.......
Bugün 4 Şubat........Şule' mi toprağa verişimizin tam birinci ayı......


Tam bir yıl önce bugün ne ümitlerle sizlere yazmışım. Sanki artık bu iş bitti, gitti diye düşünmüşüm... Ama bilememişim...Hayat bizi kandırmış... Hani % 100 ilik uyumu olması süper bir durumdu??? Hani reaksiyon oldukdan sonra bu hastalık kolay kolay geri gelmezdi???
Hani yaşama bu kadar bağlı, bu kadar herşeyi pozitif görenler bu mel'un hastalığı yeniyorlardı??
Hani?? Hani??? Hani???
Neden Şule'm başaramadı? .Neden biz başaramadık??? Neden kader bize bu oyunu oynadı???
Kabul edemiyorum ben....Şule' me bunlar hiç yakışmadı.. Böyle olmamalıydı...Çok üzgünün bugün...Alp'i, Ecmel'i,Yalçın'ı , annemi böyle görmeye dayanamıyorum ben.. Tüm sevenlerini hüzünlü görmeye dayanamıyorum...

Bizler burada bir aradayız, birbirimize dayanarak destek olmaya çalışıyoruz. Ama Yalçın Almanya' da yanlız. Yanlış anlamayın tabiki ailesi hep yanında ama bizler yanında değiliz. Ona üzülüyorum.
Şule'msiz bu hayat nasıl geçecek??


Geçen gece Ecmel iş seyyahatinden döndü. Ertesi sabah kahvaltı hazırlarken "Alev' cim bu senin" dedi. Baktım elinde bir kutu. Gözlük kutusu gibi... İçini bir açtım ki , ne çıksa beğenirsiniz??
Pembe bir güneş gözlüğü... Yanında da bir not"" Ablacım, hayatı bundan sonra pembe görebilmen için"" diye..
Ah Ecmel, yaktın beni.... Bu ne güzel bir düşünce, ne ince bir hediye... Bizim , bundan sonra hayatı pembe görebilmemiz için ancak böyle güzel bir gözlüğe ihtiyacımız var. Önce benim oldu...
Benim Ecmel' e pembe gözlük hediye etme şansım yok... Ama tanrıdan ona çok güzel şeyler diliyorum. Her gece...O öyle bir eş ki!!!! Anlatılamaz, ancak yaşanır.. Şule'm bunu yaşadı. Ben yanlarında şahitleri oldum. Bu açıdan içim çok huzurlu...Tanrı inşallah ona çok güzel şeyler bahşedecek...Seni çok seviyoruz Ecmel...

Tam bir ay oldu onsuz bir hayat yaşamaya başlayalı. Tanrı hepimize güç kuvvet versin demekten başka bir şey söyleyemiyorum.
Önümüzdeki hafta pazar günü ( 13 Şubat) Şule' mizin 40. gün duasını yapacağız. Yine onun evinde ama bu sefer pazar günü olduğu için öğlenden sonra ,ikindi namazını takiben olsun diye düşündük.. Arzu edenleri o gün bekliyoruz.. Önce duamızı eder sonra, onu yine anarız...

Evet sevgili arkadaşlarım ve dostlarım. Bugün sizi üzdüm. Biliyorum. Ama sizlere içimi dökmek istedim. Beni mazur görün. Bir senedir sizlerle o kadar çok şey paylaştım ki!!! Sizlerden o kadar çok şey öğrendim ki, sizlerden o kadar çok kuvvet ve destek aldım ki... Bu kadarcık kapris yapmama izin verin...

Sizi, hepinizi çok seviyorum... En kötü günlerimizde yanımızdaydınız.. Hakkınızı hiç bir şekilde ödeyemem. Bunu biliyorum...Çok teşekkür ediyorum...


Sağlıcakla kalın....
Alev Balta


23 Ocak 2011 Pazar

DOĞUM GÜNÜ


23 ocak 1962-2011


Bugün canım Şule' min doğum günüydü......

Sabahleyin kalabalık bir aile grubu ile bugünü hüzünlü bir şekilde kutladık...Onu andık...

Yazacak çok şeyler var ama bu gece ancak bu kadar yazabiliyorum...


Daha sonra yazacağıma dair benden size söz....
Sağlıcakla kalın..
Alev

8 Ocak 2011 Cumartesi

8 OCAK 2011 CUMARTESİ

Merhaba canım uzun yol dostlarım,

Şimdi yazmak o kadar zor geliyor ki... Ben ne yazayım şimdi size??? Kimden haberler vereyim??? Kimin moralini daha yüksek tutabilmek amacıyla olayları, yaşadıklarımızı basite indirgeyerek anlatmaya çalışayım??? Ne kadar boş herşey... Hayat ne kadar kısa, ne kadar acımasız..
Şule'm bir melekdi gerçek hayatta. Hepiniz bunu biliyorsunuz... Ama, şimdi o gerçek bir melek oldu. Yarın bir hafta olacak onu kaybedeli. 2 ocak 2011 pazar....saat 11.39...Onu kaybettim. Hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Buradaki hastanedeki doktorlarımız şansımızın az olduğunu söyledikleri zamanlarda bile onlara inanmak istemedim. Onda öyle bir gayret, irade ve yaşama arzusu vardı ki... Çok zor olacak ama bunu yenecek diye hep düşündüm. Ecmel ile daha çok uzun yıllar bir arada yaşayabilmek için bunu başaracağına inanmıştım. Onunla öyle mutluydu ki... Hastanede yattığımız zamanlarda keyfinin hiç olmadığı günler hayli fazlaydı. Biliyorsunuz. O günlerde kapıyı tıklatıp içeri girenler olduğunda hiç ilgilenmezdi , kim geldi diye bile sormazdı bile. Fakat, günün hangi saati olursa olsun Ecmel kapıyı tıklatıp içeri girdiği anda,
hemen o güzel kafasını yastıktan yukarı kuğu gibi uzatır "Ecoş mu geldi???" diye sorardı. İnanılmaz bir sevgisi vardı ona...Bu yüce sevgi bile bu mel'un hastalığı alt etmeğe yetmedi...Çok üzgünüm..

Geçen gün Şule' nin evinde sokak kapısının önünde yerde bir kağıt gördüm. Portmantonun altında. Birisi bişey düşürmüş diye düşündüm ve aldım tabi. Okuduğumda içim acıdı yine..Yüreğimin içine bir kor düştü sanki... Şimdi size o kağıtta yazılanları aktarmak istiyorum.



Şule' ciğim,
Seninle birbirimizi tam tanıyamadık. Ama Ecmel' in sevgisi, ailenin sevgisi, arkadaşlarının, dostlarının ilgileri sevgileri senin ne kadar değerli bir kişiliğe sahip olduğunu gösteriyor.
Bana gelince, tam yeniden özlediğim bir aile yapımız olacağı için çok mutluydum.
Hayatımızda çok büyük bir eksiklik yaratarak bizlerden ayrıldın.
Seni çok seviyorum güzel gelinim, iyi uykular...
Yıktın perdeyi eyledin viran....

Gülsüm anne AYRAL





Yaaaa işte böyle dostlarım. Gülsüm annenin hissettikleri, sıcak, kalabalık bir aile özlemi ancak bukadar güzel ifade edilebilir diye düşünüyorum..





Gülsüm annecim, şimdi bu yazacaklarım sadece benden size...

Bizler o özlediğiniz sıcak aile yapısını zaten Şule ve Ecmel sayesinde bir buçuk yıl önce kurmuştuk. Şimdi bu kalabalık ailede sadece Şule' miz somut olarak aramızda değil. Ama bizler hepimiz Taray ailesi, Balta ailesi olarak daima Ayral ailesi ile birlikte büyük bir aileyiz. Öyle olduk. Sanki yıllardır bir aradaymışız gibiyiz. Hiç birimiz, hiç birimizi yeni bir ailenen ferdi olarak görmedi bu güne kadar. Sımsıkı sarıldık büyük bir aile olarak birbirimize. Tüm bunları Şule ve Ecmel gerçekleştirdi. Artık Şule' yi aramızda göremiyoruz ama hissediyoruz. O hepimizin Şuşu' suydu. Hepimizin güzel Şuşu' suydu. Ama o bizi görüyor, bunu sakın unutmayın. O , bu büyük ailenin dağılmasını asla ve asla istemezdi. Biz artık hep beraberiz. İyi günlerimizde de, kötü günlerimizde de... Bende, Bertan'da,Yalçın'da, Annette'de sizin evlatlarınız. Her ne kadar tanımıyorsanız da; Mert, Aylin, Derya ve özellikle Alp' de sizin torunlarınız. Hani bir şarkı var... BİZ ARTIK AYRILAMAYIZ....

Ecmel ile öyle zamanları paylaştık ki ben bunları şimdi sizlerle paylaşamam. Tüm bunları yaşadıkdan sonra, Ecmel'in bana "ablam" diye sarılışını hissettikden sonra biz nasıl ayrılabiliriz ki??? ASLA. Artık ömür boyu biz beraberiz...Büyük aileniz daima yanınızda olacak Gülsüm annecim. Hiç merak etmeyin.

İşte böyle dostlarım. Yazmak bana da iyi geliyor galiba. Ama sizlerin yazdıklarınızı okumakta çok iyi geliyor..

Önümüzdeki salı günü saat 19.00 dan itibaren Şule' nin evinde duamız olacak.
Aramızda olmayı arzu eden herkezi o gün bekliyoruz. Yine Şule' mizi anacağız...

Şimdilik bu kadar yazıyorum. Herbirinize ayrı ayrı ailem adına , kendi adıma şükran ve teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bize okadar destek verdiniz ki bunu kelimelerle ifade etmem imkansız.. Sağolun, varolun.. Acılı günlerimizde hepiniz yanımızdasınız. Sıcak yüreğinizi, sıcak ellerinizi hep üzerimizde hissediyoruz. Acımızı hafifletmeniz mümkün değil. Ama ortak olduğunuzu hissediyorum. Bu en güzeli.... Sizleri çok seviyoruz....

Sağlıcakla kalın,
Alev Balta


6 Ocak 2011 Perşembe

6 OCAK 2011 PERŞEMBE




Bugün bir tane sabah gazetesi alırmısınız???

4 Ocak 2011 Salı

4 OCAK 2011 SALI

ZOR GÜN...

Bugün, benim için hayatımın en zor günü.. Birazdan Şule'mi almak için Nişantaşı'ndaki rezidansımıza gideceğim.!!! Yalçın ve sevgili Emre orada beni bekliyor olacaklar. Son bir kez 6517 ye bakmak istiyorum... Orada çok şey yaşadık...Unutulmayacak şeyler. Hem Şulem ile, hemde Ecmel ile...Ben artık hem sizlerin hemde Ecmel'in can arkadaşlarının Alev ablasıyım.
Sakın bunu unutmayın. Bugün bana kuvvet dileyin.. Dik durmak zorundayım.
Çok zor...Kardeşi kaybetmek çok zor...
Hepimizin tekrar başı sağolsun.. Levent' te buluşmak üzere...
Alev

2 Ocak 2011 Pazar

4 Ocak 2011 salı, öğlen namazı, Levent camii.....

Ancak bu kadar yazabiliyorum.....

2 OCAK 2011

ÇOK ÜZGÜNÜM......
MAALESEF.....

1 Ocak 2011 Cumartesi

YENİ YIL

Merhaba sevgili arkadaşlarımız ve dostlarımız,

2010 yılında Şule min yaşadığı tüm olumsuzlukları geride bırakmayı dileyerek dün gece ailecek Nişantaşındaki rezidantımızda yeni yılı karşıladık. Birgün önce odamızı süsledik, balonlarımızı astık 2011 i beklemeye başladık.