30 Ocak 2010 Cumartesi

Penceremden 30 Ocak


Sabah penceremdeki görüntü. Ben ünlü şairimiz Khal Thung gibi yazamıyorum. Ama Nazım Hikmet'in bu şiirini durum itibariyle sizlerle paylaşmamak olmazdı.
Shul Tanyu Ayral


YAŞAMAYA DAİR

1

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi meselâ,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani, o derecede, öylesine ki,
meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut, kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak, yani ağır bastığından.

1947

YAŞAMAYA DAİR

2

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki, hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla beraber yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgârıyla
yani, duvarın arkasındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerde olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

1948

YAŞAMAYA DAİR

3

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani, bu koskocaman dünyamız.

Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hattâ bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...

Şubat 1948

6 yorum:

  1. Ben de bida şiir yazmicam işte..
    Khal Tuhngh

    YanıtlaSil
  2. Nazım'a Orhan Babadan şu dizeler yakışır ozaman :)

    Yasamak istiyorsan feleğe küsme
    Yaşadığın her günü gün etmeye bak
    Kader oyun ettiyse sakın üzülme
    Geçmişe mazi derler geleceğe bak

    Su üç günlük dünyada kim kalmış baki
    Günümüzü gün edelim bunda ne var ki

    :):)

    Orhan GENCEBAY / Üç Günlük Dünya / 1990

    Bunu ama Rakı Balık eşliğinde dinlemek lazım onu da döndüğünüz zaman yaparız.

    YanıtlaSil
  3. Pencereyi çok merak etmiştim. İlk söylediğinden beri.

    Google'da yaptığım Essen yolculuğunun hedefi buydu. Hangi bina, hangi çatının altındasın diye bakınıp durdum. Hemşire evi diyince daha küçük bir şey bekliyormuşum, şaşırdım. Yakında bir Mc Donald's ucebesi var, hasta çocukların yakınları için. Çıkışta Ecmel'le uğramanız gereken yer orası.

    Pencereyi gördüm rahat ettim. Metre cinsinden uzak olduğum birine yaklaşabilmem için ne gördüğünü bilmem gerekir.

    Hava yağmurlu mu diye bak pencereden.
    Bakmasan da bil.

    "Ben deniz kenarındaki odamda,
    Pencereye hiç bakmadan,
    Dışardan geçen kayıkların
    Karpuz yüklü olduğunu bilirim."

    Orhan Veli Kanık

    YanıtlaSil
  4. Tatlım,
    Bugün İstanbul bahardan çaldığı bir gün yaşadı. Yarından sonra bizde de kar bekleniyormuş. Mavi gökyüzüne baktım uzun uzun öğlen vakti ve bulutlara yükledim en iyi dileklerimi senin için. Hep aklımdasın.

    Şu transplant edilecek erkek hücreleri meselesine taktım kafayı... Ecmel yandı ki ne yandı. Neyse ki o da cesur bir adam; senin gibi..
    Yanaklardan öptüm uzaktan kocaman. Özledim seni..
    Petek

    YanıtlaSil
  5. canımın içi, bu durum beni aşar!... seni sevgi ile öperim, sağlık yüklü olarak geleceğini bilerek... selçuk

    YanıtlaSil
  6. Can Dostum,
    Blogunu, yorumlarla beraber hem duygulanarak, hem kahkahalarla okuyorum. Pek bir gündemde olan "enerji" diye birşey varsa, senin ve dostlarının bu pozitif enerjisi seni iyileştirmek değil, ötesinde bir yerlere taşıyacaktır eminim. Siz tüm güzellikleri hakeden süper bir çiftsiniz. Dönüşünüzü, kutlamaları , sana sarılmayı heyecanla bekliyorum, çok öptümmm

    YanıtlaSil