11 Şubat 2010 Perşembe

7. GÜNÜMÜZ


Eco'suyla konuşurken
Merhaba dostlar, arkadaşlar,

Bugün ilik naklinin birinci haftasını doldurduk. Bir bu kadar daha zaman geçince, Yalçın'ın kök hücreleri Şule' nin kemiklerinin içinde yerlerini almış olacaklar. Ondan sonra Şule' de ne gibi değişiklikler olacak hep beraber gözlemleyeceğiz.!!!!!!!!!!!!

Bu sabah yine aynı saatte hastaneye geldiğimde, onu kahvaltısını bitirmiş, televizyonunu açmış bir şekilde buldum. Geçtiğimiz günlere göre çok daha iyi bakıyor, yine en candan haliyle gülüyordu.

Ne mutlu bana dimi?.....Nasıl sevindiğimi sizler artık tahmin edebilirsiniz. Giyinip, kuşanıp yanına girdim. Dün akşamın ve bu sabahın raporlarını sordu. Ben de tekmili verdim. Sonra hemşire yine biraz oksijen vermeye geldi. Artık hemşirelerle pazarlık yapılıyor...... "Yarım saat takarım" gibilerden... Ne iyi dimi???????

Daha sonra odanın yerlerini silen zenci hanım geldi. Rahat haraket etsin diye kalkıp, odanın girişindeki ilk bölüme geçdim. Bari biraz da sandvicimi yiyeyim dedim. O sırada bir erkek hemşire geldi ve bana "afiyet olsun" dedi. O da bizdenmiş.. Sonra " siz üzerinizdeki steril elbiseyle tezgaha yaslanmışsınız, içeri girerken onu değiştirin" dedi. Aman tamam okey tabi dedim. Kızmasınlar da, biz herşeyi yaparız. Gelmeyin falan derler, neyaparız sonra????

Herneyse, karnımı doyurdum, raftan yeni bir elbise paketi çıkarttım. Tam açıyordum ki yine geldi."Hatalı iş yapıyorsunuz, öyle tutarsanız sterilazyonun anlamı kalmaz" dedi. O zaman bende "siz bi olması gerektiği gibi giyinin, ben göreyim " dedim. Valla adam haklı. Öyle incelikleri var ki giyinmenin. Önce, elbise paketinin bandını koparıyor, sonra ilk paketi, sonra ikinci paketi açıyor, boyun kısmı nerede diye hiç ellemeden paketi çevirerek bakıyor. Boyun oyuğunun yerini keşfedince sadece parmak ucu ile dokunarak oradan tutup hiçbir yere değdirmeden elbiseyi hafifçe silkeliyor, kollarını geçiriyor ama elle çekiştirmek yok. İki kolunu birbirine sürterek kolları yerleştiriyorsun. Sonra boynun arkasındaki ipini bağlıyorsun. Ardından başına boneni, ağzına maskeni sıkıca bağlıyorsun. Ardından, 6 dan 8,5 a kadar numaralara göre sıralanmış tek tek paket içindeki ameliyat eldivenlerinden alıp dikkatlice tezgah üzerinde açıyorsun. Eldivenlerin dış taraflarına hiç dokunmadan giyiyorsun. Bunu yazıda tarif etmek çok zor. Sonra isterseniz görsel olarak anlatırım.. Eldivenlerde tamamsa, sıra giydiğin elbisenin arkasını toparlamaya geldi. Hafif geriye doğru eğiliyorsum, sol tarafı sağın altına sarıp beldeki ipleri arkadan çevirip, önden düğümlüyorsun. Biraz göbeğin varsa önden düğüm olmuyorsa, şeffaf yara bandını bellerinde 2 kere çevirip yapıştırıyorsun...... Nasıl??? Okurken bile yoruldunuz dimi???

Artı yarın sabah birkere daha pratik yapınca olayı daha iyi kavrayacağım. Eğer gün içinde tuvalete gitmek gerekirse, al baştan toptan değişip , yeniden giyiniyorsun.......Onun için su içmeyi akşama bırakıyoruz....

Saat 14.00 civarında yine nefes egzersizleri içn terapist geldi. Bu sefer, önce biraz yatak içinde bacaklarını çalıştırttı. Sonra yatağın kenarına oturtup adım atıyormuş gibi hareketler yaptırttı. Sonra Lafonten' in hikayesindeki Leyleğin yemek kabı şeklindeki vazomsu bir bardak getirdi. İçinde su ve pipet var. İçine nefesi çekiyoooooor, ardından bardakdaki suyu nefes vererek köpürtüyor. Biraz böyle oynadıkdan sonra yoruldu ve tekrar yattı. Bununla ilgili fotoğrafı size gösteremeyeceğim çünkü müstehcen durumlar çıkmış.

Bir öğlenden sonrada böyle geçdi. Şule' nin daha iyi, daha rahat olduğunu söyleyebilirim. Birde ağzındaki yaralar geçse.....

Tekrar görüşmek üzere....

Sağlıcakla kalın.

Alev



6 yorum:

  1. Nedir bu t-shirtlerdeki renk armonisi:))) ve telefonla konuşurken ki ifade:)) Şulecim iyileşiyor artık eminim:))
    Alev Abla, sizin yazdıklarınızı okumakta en az Şule'nin ki kadar keyifli, bu yazım kabiliyeti aileden demek ki... Üstelik böyle güzel haberler yazdığınız için daha da sevimli.. Hep güzel haberler, hep tatlı sözler bekliyoruz.
    Kocaman steril öpücükler her ikinize de...Gece haberlerimi de aldıktan sonra huzurla uyuyabilirim artık...Şuleciğimi benim yerime de çok öp olur mu:))sevgi ve selamlar...

    YanıtlaSil
  2. selam ailr
    selam şule
    bugünkü raporuda bir çırpıda okudum
    şule canım dostum arkadaşım
    hadi kızdırma hemşireleri dediklerini yap ve süreci tamamla
    daha bir sürü plan var burda yapılacak
    konuştuk ama bakamamıştık hatırlarsan
    ben anlamam bekliyorum haberin olsun
    sevgi ile kalın

    YanıtlaSil
  3. Alev'ciğim,çamaşir suları Şule'nin tişört kreasyonu,dedikodular bütün bunlar ne hoş,ne güzel şeylermiş.Alev sakın bizi mahçup etme yavaş katdaki odalar sora alt kat üst kat dolaşıver gördügüm kadarıyla Şule de yakın zamanda sana eşlik edebilecek.Çünkü bakışları cin gibi,MAŞALLAH.........

    YanıtlaSil
  4. Ben Haldun gene:

    AMOOS
    Benim bildiğim bu Maymunlar Cehenneminde Maymunların taptığı tanrının adı idi. Kız tabi bunu bağırmak istemez..Neyse

    Almanların bu steril kıyafet giyme yönetmeliği mutlaka vardır. Hatta onu iyice belledikten sonra bir Steril Kıyafet giyme ehliyeti bile veriyorlardır. Sen Türksün iflah olmazsın diye idare ediyorlardır orada.

    Şulenin elinde sanki telefon var gibi... Peki beni aramadığına göre kimi arıyor olabilir.. Allah Allah?? (Amos Amos)

    YanıtlaSil
  5. şule'ciğim senin hergün iyileştiğini görüyorum ve çok mutlu oluyorum... çok sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. canımcımlarıııım, geçen akşam yazdıklarımı gönderemeyince küstüm!!!! halbuki pek güzel geyik yapmıştım. neyse bugünkü haberler pek hoşuma gitti tabiatıyla. bu arada burada da UMUTcuk zatüree oldu, hastaneye yattı, yoğun bakımda kaldı v.s şimdi iyi çok şükür... bu ara ben de şifayı kapmış durumdayım hafif yollu... bugün buradan bukadar güzellerim.... hepinizi öptm

    YanıtlaSil