
Merhaba sevgili dostlar ve arkadaslar,
Hatirlarsaniz on gün önce klavyeyi Sule'ye iade etmistim. Zaten istekde ondan gelmisti. Bu arada , gerek blogdan gerekse Sule' ye yazdiginiz maillerden benim arada sirada yine yazmami istadiginizi biliyorum. Cok tesekkür ediyorum. Beni havaya sokuyorsunuz ama bu blog da Sule'ye ait yani. Onun icin de ben arada misafir sanatci olarak sahneye cikar, sonra köseme cekilirim. Sule hastanedeyken vaktim cok daha fazlaydi. Cogu kez de biliyorsunuz onun yaninda otururken size yaziyordum.
Fakat eve geldikden sonra vakit biraz daraldi. Essen sehrinin marketlerinde bir tur düzenledikden sonra tedarik ettigim camasir sularini kullanmam lazim.. Sule' yi beslemem lazim. Son günlerde , bana caktirmadan nasil bir rejim uyguluyorsa yediriyorum yediriyorum yine kilo veriyor.... Doktorumuz Ahmet Bey bunun normal oldugunu , 56 kiloya kadar inmesini kabul edebileceklerini gerekirse ondan sonra bazi ilaclar verebileceklerini söyledi. Onun icin dert etmiyoruz. Nasilsa caresi var ama yiyebilecegi seyleri de azami miktarda tabiri caizse tikistiriyorum...
Bugün size yazmami Sule istedi. Cünkü kendileri örgü örüyorlar!!!!!!!!!
Ecmel'line bir kaskol örmeye basladi. Onu bitirmeye gayret ediyor. Sisler eline öyle cok yakisiyor ki sormayin. Cekiliyor kösesine, tikir tikir gayet ciddi bir eda ile örmeye basliyor. Bu örgü örmenin nasil bir terapi oldugunu mutlaka hanimlar biliyordur. Insan kendini unutur vallahi...
Ecmel, insallah yarin öglenden sonra burada olacak. Bakalim kaskolu burada takabilecek mi????Görecegiz........ Onun icin bu aralar size ben yazabilirim.. Yeterki kaskol bitsin...... Bittigi zaman size mutlaka fotografini gösterecegim...
Isterseniz size günlük programimizdan biraz bahsedeyim.
Bu aralar Yalcin burada olmadigindan dolayi sabahlari biraz gec kalkiyoruz. Cünkü Yalcin'in telefonu calmiyor. Allah eksikligini göstermesin ama o buradayken, is yerlerinde mesai saati baslayinca Yalcin'in da telefonlari cinlamaya basliyor. Haliyle hep beraber kalkiyoruz.
Kalkarkalkmaz Sule " acim, acim, acim" diye dolanmaya basliyor. Hemen kahvalti hazirligina basliyoruz. Güzelcene yemesi gerekenleri yiyor masallah... Sonra ben mutfagi toplarken , o da ilac kutusunu alip yanima geliyor ve günlük dozlarini elindeki listeye göre kücük kutusuna diziyor.
Sonra salona geciyoruz. Ben rutin ortalik toparlama islerini hallederken, Sule'de maillerine bakiyor, blog daki yorumlari büyük bir merakla okuyor. Telefon görüsmelerini yapiyor. Ondan sonra ara ögün yemegimiz geliyor. Meyva olabiliyor.. Bisküi veya grissini olabiliyor...
Ondan sonra markete gitmek gerekiyorsa ikea dan aldigim pembe pazar arabam ile markete gidiyorum. Et haric diger malzemeleri tedarikde bir sorun yok. Fakat is ete gelince durum degisiyor. Bu Almanlar bir kelimedeki bir harfi biraz farkli telaffuz edince hicbisey anlamiyorlar. Onun icin Yalcin bana alabilecegim et cesitlerinin isimlerini liste halinde yazdi. Oradan bakarak kagida yaziyorum. Kasabin eline veriyorum. Olay tamamdir.....Dönüsde de evin altindaki Misirli büfeciden hürriyet gazetesini alip eve dönüyorum. Asansörden indikden sonra pazar arabasinin tekerleklerine mavi galoslardan takip onu mutfaga kadar getiriyorum!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Öglen yemeginide eda ettikden sonra show TV deki YEMEKTEYIZ programini izliyoruz. !!!!!!!!!!!!Sonra cay saati geliyor ama cay icmiyoruz. Sicak sütün icine birazcik nescafe koyuyoruz, yaninda bazen kek, bazen poaca bazende hazir paket kurabiye yiyoruz. Paketi actikdan sonra kalani Sule birdaha yiyemiyecegi icin ablacigi zaman icinde onu tüketiyor.
Sonra herkez birseylerle mesgul oluyor. Sule umumiyetle kitap okuyor, internette birseyler arastiriyor.... derken aksam yemek vakti geliyor. Onuda hallediyoruz. Mutfak toparlaniyor ve salonda bulusuyoruz. Bu bulusma biraz kalabalik oluyor... Cünkü kocalarimizla telefonlasiyoruz, skype dan görüsüyoruz... Günlük raporlarimizi veriyoruz haliyle.... Sonra televizyonda bir programa takiliyoruz... Derken Sule bir banyo yapiyor, uyku kiyafetlerini giyerek Tv karsisinda yerini aliyor. Isiklar hafif karartiliyor, uyku mayalandirilmaya baslaniyor. Bende yatagima yatip, burada ki digiturk de sadece kanalD cikmadigi icin her aksam Ask-i memnu nun her bölümünden bir parcayi internetten izleyip uykuya daliyorum. Bu arada Sule'de, bana bir öpücük üfleyip odasina gidip yatiyor... Bir günümüzüde böylece bitirmis oluyoruz...
Yaticaz kalkicaz- yaticaz kalkicaz ve insallah yakin bir zamanda, bir sabah
kalkip bavullarimizi alip evimize dönecegiz....
Bu aksamlikda bu kadar arkadaslar. Dizimin son bölümünü bu aksama birakmistim. Müsadenizle onu izleyeyim artik...
Saglicakla kalin...
Alev