6 Mart 2010 Cumartesi

6 Mart


Can Dostlarım, Arkadaşlarım ve Ailem,

Yeni Yaşama ve Sizlere tekrar Merhaba,…..

En zor anlarımda sizlere bu satırları yazabileceğim günleri düşleyerek ve neler yazacağımı düşünerek zihnimi meşgul etmeye çalıştığım çok zamanlar oldu. Şu anda hissettiklerim o kadar çok derin ve bir o kadar da çok ki hangi birini yazayım. Hislerimden mi bahsedeyim yoksa evdeki günlük yaşamım nasıl başladı onu mu anlatayım bilemedim. Alev, -bazılarınızın abla dediği ama doğduğumuzdan beri bizim yalnızca Alev’imiz olan - benden sizlere o kadar güzel detaylı haberler vermiş ki, onunla rekabet edemeyeceğim sanırım. Bazılarınızın önerdiği gibi ya kendi blogunu başlatacak ya da bazı günler ben gene klavyeyi ona bırakacağım anlaşılan.

Şu andaki ruh halim; yalnızca ve yalnızca bu güne gelebildiğim için şükrediyorum. Nefes alıyorum şükrediyorum, yemek yiyebiliyorum şükrediyorum, yürüyüşe sokağa çıkınca şükrediyorum, sohbet edebiliyorum, gülebiliyorum, düşünüyorum, hayal kurabiliyorum, hep şükrediyorum. Çok zor bir dönemi benim de kahramanlarım sayesinde atlatabildiğim ve evde şu yazıyı yazdığım koltukta oturabildiğim için şükrediyorum.


Kahramanlarım mı? Onları sizler de çok iyi tanıyorsunuz artık!

Ve tabiki sizlerin duaları, sevginiz, gönderdiğiniz tüm iyilik dolu enerjileriniz, mesajlarınız ve dileklerinizin sahici gücünün benim bu mücadeleye dayanmamdaki etkisini anlatamam. Bu kadar pozitif etken lehime çalışırken ben pes etmemeliydim.

Hem Alp’le de “işim daha bitmemişti.” Üstelik çok değerli bir sevgiyle birlikte yeni bir hayat beni bekliyordu. Ve ben BAŞARDIM!

Blog yazılarımızın başına artık kaçıncı gün olduğunu yazmak yerine o günün tarihini atmaya karar verdik. Alev’e bunu önerdiğimde “ tabi artık geri sayış bitti, bundan sonraya ileriye saracağız hep” dedi. Evet artık bundan sonra daima daha iyi olarak hayatı sarmaya devam edeceğiz.

Burada evdeki dönem yaklaşık 3 ay sürecek bir dönem. Biraz medikal bilgi vereyim neden kritik olduğunu ve çok dikkatli yaşamamız gerektiğine dair;

Şimdi efendim baş kahramanlarımızdan ağbim Yalçın’ın bolca çıkan kök hücreleri bana nakledilmesi ve 10 da 10 uyum olmasına rağmen benim iliğimin yeni gelen hücreleri red etme ihtimali var. Bu olmasın diye bağışıklık sistemini baskıda tutan ilaçlar veriyorlar ki yeni hücrelere karşı bir reaksiyon olmasın. Ama aynı zamanda az da olsa reaksiyon istiyorlar çünkü olabilecek kötü hücrelere karşı da savunma geliştirmesini bekliyorlar. Dolayısıyla bu önümüzdeki dönem haftada 2-3 kez hastaneye giderek kan sonuçlarına gore bu sistemi yerine oturtmaya çalışıyorlar. Doktorumuz zaten en başında şöyle bir şey demişti: Kök hücre nakli bizim ilk önemli adımımızdır. Ancak hastada başarı sağladık dememiz bağışıklık sisteminin yerine oturduğu ve sürdürebilir olduğunu gördüğümüz zamandır, demişti. Bu dönemde bazı sıkıntılar olabileceğini en önemlisi enfeksiyon kapmamam olduğunu vurguluyorlar.

Size doktor dilinden anlayabildiğim ve çevirebildiğim şekilde anlatmaya çalıştım. Bu hematoloji bilim kolu anlayabildiğim bir şey olamadı maalesef. Bu hastalığın tedavisi çok farklı ve derin bir konu. Her hasta için durum ayrı ve matematik denklemi gibi girdileri alıp farklı bir tedavi metodolojisi de olabiliyor. Yani “ aaa benim kaynımda da var” denen bir bi şiy diiil.

Her gün avuçlar dolusu hap yutuyorum. Her sabah ilk işim ilaçları ayrı gözleri bulunan kutuya düzenlemek. İlaç düzenini hastanede hem doktor hem de hemşire eşliğinde öğretiyorlar. Bizim esprili erkek hemşiremiz Mark bazı ilaçları göstererk bunları 3 gün almazsan ölürsün dedi. Genelde erkek hastalar bir sure sonra “boşver yaaa” dedikleri için uyarmamız gerekiyor dedi. Almam gereken ilaçlar koca bir kutu, günde 3 kez (15 er adet civarı) mideye inmek durumunda. Midem halen çok hassas olduğundan benim için tören gibi oluyor. İlaçlara isim taktım, “şimdi sarıkız sıra sende” diyerek kendi kendime motivasyon yapıyorum.

Günlük yürüyüşlerimi yapıyorum. Doktor günde en az 1 saat dedi. Ben dün 15 dak bugün ise biraz daha uzun yürüyebildim. Kas diye bir şey kalmadığından yeni bebekler gibi yeniden yürümeyi öğrenir gibiyim. Yürüyüş iyi geliyor, en azından yapabilmek beni yüreklendiriyor, moral veriyor.

Canlar, yazmaya devam edeceğim…..

Hepinizi kocaman kucaklıyorum.(Daha öpüşmek yasak!)

Şule


17 yorum:

  1. merhaba,
    direkt yazışma yapabilmek pek bir keyifli oldu.
    Çok karışık gerçekten, öyle deneyim paylaşımı yapılabilecek düzeyde bir düz mantık pek işlemiyor anladığım kadarıyla bu tedavide. Kas konusunda çok kasma, bir süre sonra bir futbolcu düzeyinde olmasa bile eski düzeye gelirsin, benim kaynımda da aynı olmuştu!!?

    direkt yazışmalara devam etmek dileğiyle

    YanıtlaSil
  2. Canım Şulecim, sana yeniden kavuşmak harika.. Geçen gün cep tel mesajın gelince de, şimdi yazdıklarını okuyunca çok mutlu oldum.. Ben de binlerce kez şükrediyorum Allaha, seni bizlere, tüm sevenlerine, sevdiklerine bağışladığı için... Yeni hayatına, hergün daha iyiye, daha ileriye saracağın günlere hoşgeldin. Bunu başaracağından bir gün bile şüphe duymadım.. Ama yine de somut olarak görebilmek muhteşem br duygu. Bundan sonrası da kolaylıkla geçecek ve çok daha iyi olacaksın hiç kuşkum yok... Senin hayata bakışın, duruşun ve enerjin hepimizi yörüngesine aldı. Bu kadar çok sevenin olması asla tesadüf değil, senin özenin, dürüstlüğün ve güzel kalbin sayesinde oldu bütün bunlar..Tüm güzel dileklerim, dualarım her zaman seninle..Her geçen gün daha iyi olacaksın. Güzel haberlerini, keyifle takip edeceğim...Bu blog artık hayatımdaki vazgeçilmezlerden biri oldu.. Alev Ablanın keyifli haberlerini de özleyeceğiz, onun için belki alternatif bir blog açmasında fayda var.... Bu tatlı rekabeti zevkle izleyeceğiz artık sanırım:) Çok sevgiler hepinize,en steril öpücükler de sana...

    YanıtlaSil
  3. selam kardeşşşşş
    hoşgeldin blogumuza
    aslında senin için açılan ama sadece konunun
    sen olduğu bu duvara senin yazman ne güssselll
    oldu şimdi
    ama birden modu değişti tabi bir garip geldi durum şimdi bana
    şimdi yazdıklarından anlaşıldığına göre
    3 ay sonraya hava alanından yerimizi ayırtalım
    ,,,,
    şimdi bu ilk yazın diye sana torpil yapmayı istiyorum ama alev ablamızın yazıları ile hiç rekabet etmeye kalkma ı ıh başaramazsın
    ....
    kucaklama in
    öpücük out ise
    kucaklandın.....:)

    YanıtlaSil
  4. Vay canına! Cok guzel birsey yazını okumak. Resmen heyecan verici!

    Sevgiler

    Haluk ve Ayla

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Şule Abla,

    Eve Hoşgeldin. Senden ozellıkle senin yazınla haber almak da cok güzelmis. Bu herşeyin yavaş yavas normale dondugunun mujdesi. Elbetteki daha bir yol var ama en sikintili donem gecti. Valla Alev abla bizim orada gozumuz kulagimiz oldu oralarda seninle ilgili herseyi istisnasiz her aksam ogrendik. fotolari gorduk. o yuzden yanindaymisiz gibi oldu.
    Sırf ben degil annem, babam, ebrug, abimler herkes senin sayfani okuyor. Yazma konusunda cok basarili olmasak da hep beraber kontroldeyiz merak etme :).
    Tekrar eve hosgeldin... Buralara da bekleriz
    sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Şuşu'cuğumuz,
    Sağlığına dönerek hastaneden çiktığın haberi hepimizi nekadar sevindirdi biliyorsun.Hele artık blogunu yazıyor olman bu sevincimizi katlıyor.Hastane günlerin boyunca ve bugüne kadar blogunun inanılmaz güzel bir işlevi oldu.Ancak senin eve çıkmanı takiben Sevgili Haldun un seri yazılarını görmeye başladık.Bu yazılarla da blog unun asıl amacından küçükte olsa bir sapma hissediyoruz. Okuduğumuz gibi Haldun son günlerde gördüğü ilginç rüyalarını burada bizlerle paylaşıyor.Sağolsun rüyalarında Yalçın'ı,Ecmel'i ve beni peşine takıp Beyoğlu'nun arka sokaklarında pavyon,pavyon dolaştırıyor.Rüya bile olsa ben ona ayak uydurmakta zorlanıyorum.Haldun'a bir yararım olabilir düşüncesiyle rüya tabirleri kitaplarını karıştırdım.Kitaplar yeterli olmayınca bu işlerin uzmanlarından yardım istedim.Araştırmalar sonucu bir teşhise ulaşıldı.Uzmanlar bu rüyaları görmesini iki sebebe bağlıyorlar.Birincisi Haldun'un yaşam amacı olan, yıllardır gitmeyi ve görmeyi istediği Bursa'daki Taylan Pavyonun bundan 25 sene önce kapanmış olduğunu aniden öğrenmesi sonucunda ortaya çıkan travmatik durum.Bu konuda maalesef elimizden bir şey gelmiyor.İkinci sebepse bir yakınından ısrarla istediği ancak gerçekleşmeyen birşeyler olabilir dediler.Bundan sonra arkadaşımızın en yakını olan Sevgili Aşkım'a sesleniyorum.Lütfen bir ilgilen arkadaşımızın istediği birşeyler varmı? Varsa , angarya bile olsa yapalım gitsin. Bu sayede Haldun'un rüyaları normale döner. Blog sağlığına kavuşur.Bizlerde hergece pavyon,pavyon gezdirilmekten kurtuluruz.Sevgilerimle.
    Bertan

    HALDUN'a not: Yalçın'da bende ,Ecmel'in
    Beyoğlu'nda pavyonu varmış rüyana Şule'ye rağmen sıcak bakıyoruz!

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Şule'ciğim, senden bu güzel haberleri almak ne kadar güzel, ne kadar sevindiğimi anlatamam... Benim eşim doktor olduğu için blogu birlikte takip ediyoruz.Gerçekten bu bölümü çok iyi bir şekilde atlattın,devamındaki günler hep güneşli ve hep aydınlık olacak bitanem...Gözlerindeki ışık bunu söylüyor. Sevgi ve dostlukla...

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Kahramanımız Şule,seni karşımızda görmek ne büyk keyif.Çok haklısın canım benim,şükretmeyi unuttuk.Sayende bunun ne kadar önemli oldugunu tekrar hatırladık.Yaşamımızda ne kadar anlamsız olaylar var.Kızgınlıklar,öfkeler,kafaya takmalar depresyon sonunda ilaçlara mahkum olma.Nekadar boş şeyler.Seninle birlikte yeni sayfa açıyoruz.Sende geriye bakma bırak orda kalsın.Sen şimdi kaslarını güçlendir.iyi beslen.Etrafında birçok güzellikler var. Çiçekler kuşlar,doğa sevği mücadele başarı,tıbbi işi doktorlara birak ki en iyilerine teslim olmuşsun.Onlar işlerini biliyorlar. Sende destek ol.Çünkü seni bekleyenler var.Mutlu keyiflibir yaşam seni bekliyor.Bunu hakettin.Sabahtan beri mail yazmak için uğraşıyorum.benim laptopta ne varsa kayboluyor.Ferzan'nın ki ıle yazıyorum.Bıraz yabancılık çekiyorum.Umarım başarırım.Bertan'ın pavyon fikri çok cazip geldi.Hayatım boyunca hep merak etmişimdir.Bir payvonu kapatırız.Ne demekse! Yarın daha uzun mesafe yürümen dileği ile hepinizi öpüyorum

    YanıtlaSil
  9. Sevgili Şule,
    Sen Bertan'a bakma, ne yapacak, tabi ki inkar edecek. Aslında gizlilik yemini etmiştik ama beni alkolik ettiler ne dediğimi bilmiyorum. Neyse konu biz değiliz tabi.
    Bu günden itibaren seni Almanya gazisi ilan ediyoruz.
    Sen orada hematoloji filan bişeyler diyorsun ama hastalığının gerçek sebebini biz burada bulduk. Gri Karga büyüsü yapmışlar sana. İki hafta süreyle bizim lahana dolması saran Ümmü'ye büyü bozma duası yaptırdım birşeyin kalmadı. Bu arada ben de çok dua ettim. Sen de orada seni Almanlar iyileştirdi sanıyorsun. Varsın olsun. Sen iyileş de...
    Alp'le işim bitmedi demişsin. E Biteceği de yok zaten. Öncelikle ben 55 yaşına geldim daha annemin işi benimle bitmedi. Üstelik ben kolay çocuktum. Köfteden başka şey yemezdim, onu da çok az yerdim. Boyum büyümediği için aynı kıyafetleri senelerce giydim Alp öyle mi? Adamla uzun oturursan boyunun büyüdüğünü görüyorsun. Ne yemek dayanıyor ne pantalon ne ayakkabı. Alp ile işin -nah buraya yazıyorum- bitmedi bitmeyecek.
    Sevgiler
    Haldun
    PS: Bu arada Ecmel beni Romanya Pavyonarı sorumlusu ilan etti. Belki onunla bir Bükreş yaparız.

    YanıtlaSil
  10. Sule-canimiz, bu guzel ve ozel habere cok cok sevindik. 3 ay da su gibi akip gececek, hic merak etme; sonra da sana kavusucaz. Dort gozle bekliyoruz.
    == LEVENT ==

    YanıtlaSil
  11. Merhaba Şule hanım, artık size hitaben yazıyorum, bu süper bişey. Yeniden yürümek, yeniden kasların oluşması,..yeniden doğmak gibi, zor ama bir de iyi yanından düşünelim, gençleşmiş oldunuz siz şimdi. Gelince olmadı bir de botox yaptırısınız,çıtırlara taş çıkarırsınız vallahi.
    Sizi çok özledik, sevgiler ve dolu dolu öpücükler (pardon öpücük yoktu)

    YanıtlaSil
  12. Sevgili Sule,tekrar seni karsimizda gormek buyuk mutluluk. 3 ay cok cabuk gececek ve sen yine espirilerinle aramizda olacaksin kucak dolusu sevgiler. Alev ve Yalcin size opucukler. FUSUN

    YanıtlaSil
  13. Şule Hanım merhaba,
    Allaha binlerce şükürler olsun gerçekten inanılmaz bir duygu bu,kelimelerin yetersiz kaldığı zamanlar sadece filmlerde olmuyormuş şuan aynı duyguları yaşıyorum...
    3 ayı iple çekiyos
    çok seviyos
    özlüyos
    yine Havaalanında bekliyosssss... :)

    YanıtlaSil
  14. Sule! Harika gorunuyorsun masallah ! Lance amcamiz nasil kaslarini kaybetti sonradan 7 kere tour'u kazandi. Artik yeni bir hayat seni bekliyor, her saniyen dedigin gibi eski hayatinin 7 misline bedel olacak daha dolu yasayip daha guzellikler goreceksin.
    Sanal opucukler yolluyorum !

    YanıtlaSil
  15. Şuşu'cuğum,
    Uzun bir süreden sonra demek artık hepimiz derin bir nefes alabiliriz. Seni yürüyüşte görmek bugün herşeye değdi. Şükür ediyorum ben de, bu zorlukların en kötü kısmını atlattın ve yaşama döndün diye. Bundan sonrası inşallah çok güzel olacak. Hoş geldin yeni yaşamına. Bu süreçten yanlız sen değil sanırım hepimiz yaşamın değerine ve sevginin gücüne dair çok şey öğrendik. parçası olan herkese ayrıca teşekkürler. yanaklarından kocaman öpüyorum sevgiyle.
    petek

    YanıtlaSil
  16. TEBRİK EDERİM,ŞULE'CİM.MARATONU KOLAYLADIN.O KADAR ZORLUKLARDAN SONRA, HASTANE DIŞINDAKİ YAPILMASI GEREKENLER DAHA KOLAY HALLOLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM... ISTANBUL 'A DÖNÜNCE DE HER YAPTIĞINI ANLATMAN GEREKEBİLİR,SENİ TAKİP ETMEYE ÇOK ALIŞTIK.. ARTIK ÖZEL HAYATIN FALAN KALMAYACAK GİBİ GELİYOR BANA,,,ÇOOOOOOK ÖPTÜM

    YanıtlaSil
  17. Sule Hanim,

    Alev Hanim'in yazdiklarini ilgiyle okuyorduk ama sizin elinizden cikanlari okumak da ayri bir zevk! Ben gelip surpriz yapayim derken siz coktan hastaneden ciktiniz da, eve yerlestiniz de, blogunuzu geri aldiniz. Ne diyeyim artik, harika :)
    Geriye kalan surec icin de kolayliklar ve saglik diliyorum. En kisa zamanda Istanbul'da veya hatta Paris'te (neden olmasin, ne iyi olur) gorusmek uzere diyelim...

    YanıtlaSil